7 Mart Perşembe gün öğlen saatlerinde bana mekanik olarak yardım edecek arkadaşım Tanyel ile birlikte Avusturya Viyena Havalimanına vardık. Araç kiralama işlemlerinden sonra, yarışın olacağı Leoben şehirne hareket ettik. Avusturya’ya gelmeden önce EOS yetkililerinden aldığımız mail’de yarış pistinin sabit bir pist olduğunu ve Perşembe gün antreman yapmak isteyenlere açık olacağını, € 15 günlük kullanım karşılığında antreman yapabileceğimiz bildirilmişti. Tabii bunun avantajları ve dezavantajları vardı. Mesela Perşembe gün antreman yapan, Cuma sabahı antreman yapamayacaktı. Bir de antreman yaptığımız pist, şekil olarak ayni kalacaktı fakat cuma sabahı EOS yarış’ı için ekstra tümsekler ve uçuş rampaları konacaktı.
Ben seçimimi hem hazırlıklarımı yapabilmem, araçlarımı test açısından ve yer kapabilmem açısından antremanımı Perşembe yapmaya karar verdim. Önümüzde yaklaşık 180km’lik bir yol vardı, tüneller, nehirler geçip sonunda Leoben’e yaklaşık iki buçuk saatlik bir yolculuktan sonra vardık. Yarışın yapılacağı yere gittiğimizde birçok ünlü yarışçının orada olduğunu gördük. Jörn, Hupo, Hudy gibi birçok ünlü oradaydı ve onlar da antreman için Perşembe gününü seçmişlerdi.
Arkadaşım Tanyel ile birlikte hemen boş bir masa bulup, yerleştik. Tanıdıklarla sohbet ve selamlaştıkdan sonra yarış’ın resmi lastikleri olan Dboots’larımız alıp, bir yandan onları yapıştırıp, bir yandan da pillerimizi doldurmaya başladık. Bu arada pist dikkatimizi çekmişti ! Rampa eğimleri, ikili, üçlü tümsekler, tümseklerin acaip diklikleri gibi hayatımızda belki de ilk kez karşılaştığımız değişik yapılar vardı pist’te !
Neyse amaç eğlenme, amaç öğrenme, kısacası ama tecrübe ya, başladık pist’te turlamaya. Tabii ki istikrarsız bir şekilde atılan ilk turlardan sonra uçup – konmaları az da olsa başarmaya başlamak sevindiriciydi. Onroad yarışlarından gelen sürüş tecrübemle süzlük veya dönüşlerde hiçbir sorun yaşamazken ve çoğu yarışçıyı geçerken, uçuş ve konuşlardaki tecrübesizliğimle, bu bölgelerde onlara geçiliyordum. Antreman günümü uçuş-konuşları öğrenmeye çalışmakla geçirdim diyebilirim ancak yarın pist değişecekti ve yarış formatına sokulacaktı ve ben yine bocalayacaktım !
Yarışlarda 4WD Buggy ve 4WD SC katagorilerinde yarışacaktım. Neden !? Tüm 4WD yarışları öğleden sonra başlayacaktı ve ben sabah güzel bir uyuku ve şehir turu yapabilecektim bu esnada.
Antreman günü sonunda gurubumu (iki katagoride de 1. Sırada başlayacaktım !) ve zaman akışını öğrenip pist’ten ayrıldık.
Yarış günü yarışımızın 15:30 civarı olduğunu bildiğimizden bizle 14:00 civarı piste vardık ve yarış saatimizi beklemeye başladık. Tabii pist’de yarış şeklini almıştı ve gayet acımasızdı ! Önce SC’ ile yarışacaktım ve marshal görevinden sonra hemen 4WD Buggy yarışım olacaktı. Bu sebeple arkadaşım Tanyel’e büyük bir görev düşüyordu. Ben Marshal’lık görevimi yaparken o benim aracı kontrole götürüp, benim için hazır edecekti. Bu görevi de RC ile alakası olmayan bir kişi olarak gayet iyi yaptı bence, tekrar teşekkürler Tanyel. İlk gün prakticelerde görünen tek sorun SC’nin tutunmadan dolayı takna atma sorunuydu. Tabii ki Neuman’a yaklaşıp bir-iki soruyla bu sorunu tam olmasa da hallettik. Onroad’larda uyguladığımız ön lastik yanaklarına japon yapıştırıcı sürme yöntemi en iyi çareydi. Bir de Neuman, Team Durango’nun çıkarmış olduğu, susta serisinin en sertleri olan White Spring Series (Beyaz Sustalar) kullanıyordu SC aracında ki bende yoktu. Ben de elimde bulunan en kalın sustaları aracıma takıp, lastik yanaklarını da japonlayıp Cumartesi gün yapılacak Qualificationlar için hazırlanıp, ilk günü böylece bitirdik.
Qualification’larda artık amaç hızlanmak ve daha stabil bir sürüş yapmaktı. Amacıma da ulaştım. İlk gün 10’ar attığım turlar, 12’ler çıkmıştı. Biraz daha hızlanmıştım sanki. Ama yine de yeterli değildi tabii. 13 hatta 14 tur atmalıydım. Bu arda geçirdiğim kazaları, attığım taknaları, kırığım bacakları bahsetmeme gerek yok tabii
Finallerde malesef guruplarım değişmemiş yine başladığım gibi en alt guruplarda kalmıştım. Sc’de B-main’de 5. Araç olarak çıkıp yarışı 3. Genelde de 13. Olarak tamamladım. 4WD Buggy klasmanında, Sc’den daha iyi ve daha stabil sürüş yapmama rağmen bir türlü 13-14 turlara çıkamamandan dolayı sanırım sadece 3-4 kişi geçebildim ve yarışı tamamladım.
Sonuç olarak, Bir yarış pisti ki, EOS’lar içerisinde gördüğüm en acaip pistti, ve bu alandaki tecrübesizlikle kanımca çok başarılı olmasam da, bizler için bir yol açtığımı, bizlerin de oralarda yarışabileceğimiz gösterdiğimi sanıyorum. Tecrübenin iyisi kötüsü olmazmış. Bence güzel bir tecrübe oldu. Bugüne de ETS yarışlarına katılıp, onroad top driver’leri görmüş olduk. Burada ise Offroad alanındaki top driverleri, ve onların kusursuz yarışmalarına tanık oldum.
Kısmet, inşallah bir sonraki yarışlara daha bilinçli, daha tecrübelibir şekilde ve daha kalabalık yarışcı arkadaşlarla katılmak çok güzel olur.
Niyazi DENİZ
Team Durango Dex410v3
Team Durango DESC410R